DİYABETİ ENGELLEMEK EGZERSİZ VE DENGELİ BESLENME İLE MÜMKÜN – Kadın Sitesi
İZMİR Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Iç Salgı Bezleri Bilim Dalı Bölümü’nden Uz. Dr. Ümit Çavdar, 14 Kasım Dünya Şeker Hastalığı Günü sebebiyle yaptığı açıklamada genetik faktörler ve kilo artışının diyabette büyük risk oluşturduğunu belirterek; Diyabeti alıkoymak hayat tarzına bağlıdır. Haftada 3 gün toplam 150 dakika alıştırma ve dengelenmiş beslenme bunun için gerekli dedi.
İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde şeker hastalığı tanısı almış bir takım hastalar 14 Kasım Dünya Şeker Hastalığı Günü sebebiyle bir araya geldi. Hastanede kurulan standı ziyaret edenlerin kan şekerlerine bakılarak çıkan sonuçlara kadar şeker hastalığı konusunda bilgiler verildi. Diyabetin sadece günümüzün sıhhat sorunlarından biri olmadığının altını çizen İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Iç Salgı Bezleri Bilim Dalı Bölümü Uzm. Dr. Ümit Çavdar, M.Ö. 1500’li yıllara bakıldığında Darı el yazıtları içinde diyabet sorununun belirtilip, buna uygun tedavilerin anlatıldığını açıklama etti. 14 Kasım gününün insülinin keşfinin 100’üncü yılı olduğunu hatırlatan Dr. Çavdar, şeker hastalığı gününde toplumda farkındalık yaratarak insanların diyabete karşın bilinçlendirilmesi ve zorunlu önlemlerin alınması için faaliyetler yaptıklarını söyledi.
‘ENGELLEMEK HAYAT TARZINA BAĞLI’
Özellikle tehlike altındaki grupları hedeflediklerini anlatan Uzm. Dr. Çavdar, Şeker Hastalığı hastası çok fazla hayatımızda var. Ama fiilen bunların öncesi de var. Daha öncesinde metabolik sendrom olarak belirtilmiş bir grup var. Bunlar ne tansiyon ne kolesterol hastası ne fazla pozitif kilolu, hepsinin karmakarışık rezervinden oluşuyor. İlerde ya diyabet hastası oluyor ya da kalp krizi geçirme riskleri yüksek oluyor. Bunları tespit edip önlemler almak, ilerde diyabetin gelişmesini durdurmak sistemin birincil basamağını oluşturuyor. Birinci derecede akrabada diyabet öyküsü varsa şeker hastalığı gelişme riski yüksek denebilir. Bel çevresinde çoğaltma, kilo artışı varsa şeker hastalığı açısından ek risk faktörü taşıyor demektir. Bunu alıkoymak hayat tarzına bağlı. Haftada 3 gün 150 dakika çalışma ve dengelenmiş besin bunun için gerekli dedi.
Erkek ve kadınların günlük kalori ihtiyaçlarının öbür olduğunu bildiren Dr. Çavdar, düzenli beslenmenin önemine dikkat çekerek şöyle devam etti
Vücudumuzdaki günlük kalori ihtiyacı erkekler için 1800, kadınlar için ise yaklaşık 1500 kaloridir. Biz de tarama yaparak hastalarımızın şekerlerini ölçüyoruz. Alışılagelmiş olanlar, diyabet grubunda olanları değerlendiriyoruz. Bilgilendirme yapıyoruz. Toplumun yüzde 14’ünde şeker hastalığı var. Bunların yüzde 50’si diyabet olduğunu bilmeyen hastalardı. Prediyabet dediğimiz olağan olmayan lakin ilerde şeker hastası olabilecek bir grup var. Obezite dediğimiz, yani cisim kitle endeksi 35’in üstünde olan hasta oranı da yüzde 30’dur. Toplum olarak hareketi arttırmalı ve yeme düzenine dikkat etmeliyiz. Harekete geçmeli ve şekerini ölçtürmenin ötesine geçmeliyiz. İnsanlar ne yazık ancak şekerini ölçtürdükten daha sonra kendine düşen görevi yapmış gibi hissediyorlar.
‘DİYABET OKULUNDAN BİLGİLER ALDIM’
Nilgün Sivribıçak (68) da 30 yıldır şeker hastalığı ile yaşadığını belirterek, Bizde şeker hastalığı aileden geliyor. Kalıtımsal baba tarafımda amca, hala ve kuzenlerimde de var. Diyabetle yaşamayı öğrendim. İki defa diyabet okuluna katıldım. Etrafıma da anlatıyorum. Bilmeyenlere bilgi veriyorum. Çünkü bu hastalıkla yaşamak şiddet. Yaş geçtikten sonradan daha artı rahatsızlık veriyor. Parmak uçlarımda asap ucu iltihabı başladı beni fazla zorluyor. Şeker Hastalığı okulunda insülini nasıl kullanacağız ara öğünlerle ilgili data veriliyor. Sabahtan akşama dek bir günü nasıl geçireceğimizi öğrendim. Sertifikamı aldım. Çok yardımcı bilgiler edindim dedi.
Beslenmesine fazla dikkatli olmak zorunda olduğunu dile getiren Sivribıçak, ‘Tatlı hiç yok. Hamur işleri sınırlı. Şeker pasta çikolata hiçbiri yok. Kaçırırsam şekerim yükseliyor. Başımda ve ensemde bir sancı başlıyor. 30 senede vücudumu mükemmel tanıyorum. Hemencecik bir soda açıp içine limon koyup onu içiyorum. Tersi ise düşme de oluyor. Düşme yükselmeden daha fena. Bütün vücudunuz titriyor. Yürüyemiyorsunuz bile. Vişne suyu ya da ağzıma 3 kesme şeker atıyorum. İstirahatten sonradan hayatıma devam ediyorum. Günde 3 kere insülin alıyorum. O sizin bir arkadaşınız oluyor diye konuştu.
Diyabet tanısının hemen şimdi 1 yaşındayken konulduğunu ifade eden, hastanedeki temizlik personeli Ali Gümüşboğa (27) ise şunları söyledi
1 yaşından beri müşteri 1 diyabet hastasıyım. Ailede sadece bende var. Sık idrar kaçırma, fazla su içme ve kilo kaybı olmuş. Yaş küçük olduğu için teşhisi şiddet konulmuş. Hayatıma fiilen çok uyarı etmedim, düzensizdim. Ama daha sonra şeker hastalığı ekibiyle tanıştım. Derhal beslenmeme ve spora dikkat ediyorum. Takiplerimi düzenli yapıyorum. 3 ayda bir kan tahlili yaptırıyorum. (DHA)
sizlere sondakikaagrihaberleri.name.tr farkıyla sunulmuştur