Grip ve zatürre aşıları KOAH’a bağlı ölüm riskini azaltıyor – Kadın Sitesi
Sağlık Bakanlığı, ölümle sonuçlanabilen Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’nın (KOAH) önlenmesi, hastalık seyrinin ilerlememesi için risk grubunda bulunan şahısların mevsimsel grip, zatürre ve Kovid-19 aşılarını yaptırmalarını öneriyor.
AA muhabirinin Afiyet Bakanlığı Irk Sağlığı Genel Müdürlüğünden edindiği bilgiye takriben, bu yılki teması “Sağlıklı Nefes, Dinç Hayat” olarak belirlenen 16 Kasım Dünya KOAH Günü dolayısıyla yapılacak etkinliklerde yaşam boyu akciğer sağlığının önemi vurgulanacak.
Önlenebilir ve çare edilebilir akciğer hastalığı olan KOAH, dünyada yetişkin nüfusun onda birini etkiliyor. Dünya genelinde en yaygın üç ölüm nedeninden biri olarak gösterilen hastalığa ast vefat sayısı 3,22 milyon olarak kayıtlarda yer alıyor.
KOAH’ın seyrini kötüleştiren, hatta ölüme neden olan alevlenmelerden ve zatürreden korunmak için aşıların yaptırılması ve ilaç tedavilerinin düzgün uygulanması gerekiyor.
KOAH tanısı konan ve hastalığı geçiren kişilerin sağlıklı kişilere tarafından daha fazla zatürre riski bulunuyor. Zatürre gelişme durumundaysa KOAH hastalarının vefat riski sağlıklı bireylere kıyasla yükseliyor. böylece KOAH hastalarının ve risk taşıyanların zatürre aşılarını olması önem taşıyor.
Zatürreye yol açan grip virüsü de her sene şekil değiştirdiği için aşısının grip mevsiminden önce yaptırılması gerekiyor.
Ayrıca KOAH riski taşıyanların Kovid-19 aşı dozlarını tamamlamaları öneriliyor.
Risk grubunda bulunan 65 yaş ve üstü dinç bireyler, kronik hastalığı olan diyabet ve böbrek hastaları ve KOAH hastalarına, e-Nabız üzerinden aşı tanımlaması yapılıyor. Bu kişilerin reçeteleri aile hekimlerince yazılıyor ve aşının eczaneden temini sonrasında uygulama, Aile Sağlığı Merkezlerinde yaptırılabiliyor.
İç ve dış ortamda hava kirliliğine maruz kalmak en kayda değer tehlike faktörü
Tütün kullanımı yanı sıra iç ve dış ortamda odun, kömür, petrol, gaz gibi fosil yakacak ile bitki sapları, tezek gibi biyokütle dumanına ve hava kirliliğine maruz kalınması, KOAH gelişiminde önemli tehlike faktörleri olarak dikkat çekiyor.
Yetersiz gıda, enfeksiyonlar ya da iç ve dış etraf kirleticilerine edilgen maruz kalmaya yan olarak doğumdan önce ve sonra akciğer gelişiminin geri kalması da KOAH’a yol açabiliyor.
Artan şehirleşme, kötü hava kalitesi ve çoğalan tütün kullanım oranları, düşük ve orta gelirli ülkelerde bu faktörlere maruz kalma riskini artırıyor. Bu faktörlere maruziyetin azaltılması, KOAH’ın gelecekteki yükünü azaltmak için en önemli korunma yöntemi olarak gösteriliyor.
Tanı, nefes ölçüm testi ile konulabiliyor
Öksürük, balgam, nefes darlığı ve bir takım olgularda bitkinlik ile kendini bildiren KOAH’ın tanısı, sağlık kurumlarında basit ve ağrısız “nefes ölçüm testi” ile kolayca konulabiliyor. Tanı, solunum fonksiyon testleri kullanılarak hava akımında azalmaya yol açan tıkanıklığın belirlenmesiyle doğrulanıyor.
KOAH tanısı konulan şahısların tütün ve tütün ürünlerinin kullanımını bırakmaları, zararlı toz ve gaz içeren ortamlardan, hava kirliliğinden uzak durmaları, sağlıklı beslenmeleri ve jurnal egzersiz yapmaları gerekiyor.
KOAH tedavisinde nefes açıcı özellikteki solunum yolu ile uygulanan ilaçlarla hava yollarındaki daralmanın azaltılıp hastanın olabildiğince rahatlatılması amaçlanıyor.
Solunum yetmezliği olan KOAH’lı hastalarda, evde oksijen ya da solunum cihazı tedavisi uygulanıyor.
Son yıllarda KOAH hastalarının çok minik bir daha alçak grubunda, bu alanda uzmanlaşmış hekimlerce yapılan “bronkoskopik” tedavilerle hastalığın etkilerini geçici zaman giderebilen uygulamalar da yapılıyor.
sizlere sondakikaagrihaberleri.name.tr farkıyla sunulmuştur