– Kuduz riskli temaslarda yaşam kurtaran yöntem
Sahipsiz ve aşısız hayvanların kuduz virüsü taşıma riski daha yüksek
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuğba Sarı:
“Kuduz semptomlarının ortaya çıkmasından sonra aşılar faydasızdır”
“Klinik bulgular ortaya çıktıktan sonradan iyileşen vakalar çok nadir görülmektedir”
DENİZLİ – Enfekte hayvanların salyasından insanlara bulaşan, ölümcül Rabies virüsünün neden olduğu kuduz hastalığının sahipsiz ve aşısız hayvanlarda daha fazla görüldüğünü gösteren Doç. Dr. Tuğba Sarı, “Virüsün girmesini ve ilerlemesini durdurmak için en önemli basamak bere içine basınçlı bol su verilerek, yaranın su ve sabunla 10-15 dakika temizlenmesidir” dedi.
Enfekte hayvanların salyasından insanlara bulaşan, ölümcül bir virüs olan Rabies virüsünün niçin olduğu kuduz hastalığı insanlarda ve birçok memeli hayvanda beyin ve omurilik iltihabına yol açarak ölümle sonuçlanıyor. Dünyada yılda 40 ile 100 bin kişinin kuduz sebebiyle öldüğü varsayım edilirken, ülkemizde ise her sene 1-2 kuduz vakası görülüyor. Kuduz bir hayvan kadar ısırılan bir bireyde semptomların ortaya çıkmasından sonra sıradan 18 gün içerisinde hastalık ölümle sonuçlanıyor. Uzmanlar, kuduz tehlikeli teması olan her bireyin korunmak için kuduz aşısı yaptırmasını öneriyor. Kuduz virüsünün girişini ve ilerlemesinin durdurulması için en önemli basamak olarak bere içine basınçlı bol su verilmesi, yaranın su ve sabunla 10-15 dakika temizlenmesi olarak biliniyor. Bu şekilde kuduz hastalığının yüzde 90 oranında önlendiği belirtiliyor.
“Hastalığın kuluçka süresi çoğunlukla 14-90 gündür”
Kuduz hastalığı hakkında önemli açıklamalarda bulunan Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji ISIM. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuğba Sarı, virüsü daha fazla sahipsiz hayvanların taşıdığını ifade etti. Doç. Dr. Tuğba Sarı, kuduzun özel bir tedavisi olmadığını belirterek, “Rabies virüs, insanlarda ve birçok memeli hayvanda beyin ve omurilik iltihabına yol açan ölümcül seyreden kuduz hastalığına niçin olmaktadır. Dünyada yılda 40 ile 100 bin kişinin kuduz sebebiyle öldüğü tahmin edilmektedir. Ülkemizde maalesef her yıl 1-2 kuduz vakası görülmektedir. Ülkemizde kuduz olan hayvanların büyük çoğunluğunun sahipsiz kedi ve köpekler ile birlikte yaban hayvanlarından korunamayan evcil hayvanlar oluşturmaktadır. Virüs içeren kedi ve köpeklerde belli 10 gün içerisinde ölüm gerçekleşmektedir. Kuduzun standart tanısında; enseden alınan cilt biyopsisi, kan, tükürük, beyin omurilik sıvısı ve beyin dokusundan alınan örnekler kullanılır. Kuduz bir hayvan kadar ısırılmayı takiben, hastalığın kuluçka süresi genellikle 14-90 gündür. Kuluçka süresi dört gün dek kısa olabileceği gibi literatürde 27 ay, 6 sene ve hatta 19 yıla değin uzayan vakalar bildirilmiştir. Semptomların ortaya çıkmasından sonradan aşılar faydasızdır ve sıradan 18 gün içinde ölüm gözlenir. Özel bir tedavisi bulunmamaktadır. Hastalara yoğun bakım şartlarında uyutularak, hayat desteği sağlanır” dedi.
“Zamanın da uygulanan tedavi, kuduz hastalığının önlenmesinde yüzde 100’e yakın galibiyet sağlanmakta”
Hasta hayvanın tükürüğündeki virüsün ilk ilk olarak kas içindeki sinirler boyu ilerleyerek omuriliğe, sonradan beyine ulaştığını anlatan Doç. Dr. Sarı, “Klinik bulgular ortaya çıktıktan sonradan iyileşen vakalar fazla nadir görülmektedir. Hasta hayvanın tükürüğündeki virüs, adale içindeki sinirler boyu ilerleyerek omuriliğe, daha sonra beyine ulaşmaktadır. Kuduz virüsünün girişinin ve ilerlemesinin durdurulması için en kayda değer basamak yara içine basınçlı bol su verilerek, yaranın su ve sabunla 10-15 dakika temizlenmesidir. Bu şekilde kuduz hastalığı yüzde 90 oranında önlenmiş olur. daha sonra en yakın sağlık durumu kuruluşuna başvurulmalıdır. Bilhassa kafa, boyun, yüz gibi beyine yakın yaralanmalar ve parmaklar gibi sinirlerden varlıklı dokuların yaralanmaları virüsün daha süratli beyine ulaşmasına neden olduğundan daha önemlidir. Sağlık Durumu kuruluşları göre bedava yapılan çağdaş doku kültürü ile hazır aşılar ve kuduz immunglobulini ile beraber yerinde dozda ve zamanda uygulandığı takdirde kuduz hastalığının önlenmesinde yüzde 100’e yakın başarı sağlanmaktadır” diye konuştu.
“Vatandaşlar evcil hayvanların aşılanması konusunda bilinçlendirilmeli”
Bitlis’te köpek saldırısına uğrayan çocuktan kuduz teşhisi konulmasının, ülkede hala hastalığın var olduğunu dikkat çekici ettiğini belirten Dr. Sarı, “21 Ekim 2022’de, Bitlis’in Adilcevaz ilçesinin Göldüzü köyünde yaşanan olayda, cadde köpekleri kadar ısırılan ve kuduz teşhisi konulan 10 yaşında erkek çocuk hastası sebebiyle ülkemizde hala insan kuduzunun görüldüğü kamuoyuna duyurulmuştur. Benzer bölgede temaslı hasta taraması yapılırken, köpek kadar ısırıldığını söyleyen diğer bir çocuk ise uygun ve vaktinde aşı ve immunglobulin uygulanması ile hastalığa yakalanmaktan kurtulmuştur. Kuduz hastalığı ve kuduz tehlikeli temas olgularıyla mücadelede başarılı yapabilmek için olguların kayıtları ahenkli tutulmalı, yaban hayvanlarının yem şeklinde kuduz aşısı ile aşılanma çalışmalarına devam edilmeli, halk erken başvuru, bere bakımı ve evcil hayvanların aşılanması konusunda bilinçlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.
“Bitlis’teki kuduz olayından daha sonra huzursuz olduk”
Bitlis’te başıboş köpekler tarafından ısırılması sonucu kuduz tanısı konulan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin’in hayatını kaybetmesinin peşinde birçok yurttaş huzursuzluk yaşamaya başladı. Köpek başta olmak üzere kuduz taşıma riski yer alan hayvanlara karşın aşıların daha fazla yapılmasını öneren Ömer Kaya, “Bitlis’teki kuduz olayından daha sonra huzursuz olduk. Vatandaşlarımız hayvanları azıcık daha sahiplenirse ve aşılamaya uyarı ederse, bu tarz olaylarla karşılaşmayabiliriz. Aşıyla beraber ölümlerin önüne geçebiliriz. Sokakta fazla fazla sahipsiz hayvanlar bulunuyor. Bunlara karşın aşılama çalışmaları yetkililer tarafından daha çok yapılmalı” biçiminde konuştu.
sizlere sondakikaagrihaberleri.name.tr farkıyla sunulmuştur
