Diyetisyen Özden Örkcü, küflü gıda tüketiminin zararlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.Küfler toksik özellik gösterebiliyorGıdaların üretimden tüketimine kadar geçen sürede çeşitli faktörlere bağlı olarak bozulabildiğini kaydeden diyetisyen Özden Örkcü, “Bozulmaya neden olan mikroorganizmalardan biri olan küfler uygun sıcaklık ve neme bağlı olarak çoğalırlar. Bazı küfler tat ve kokuda değişikliğe neden olduğu gibi bazıları da toksik özellik gösterebilirler. Bu toksik etkiye mikotoksinler neden olur, ölümle sonuçlanan toksisitelerinin yanında kanserojen, mutajen, DNA-RNA ve protein sentezini engelleyici, bağışıklık sistemini bastırıcı etkileri de görülebilir.” dedi.Depo küfü toksik etkiye sahiptirMikotoksinleri belirli küfler yaptığını kaydeden Özden Örkcü, “En çok rastlanan küfler Aspergillus, Penicillum, Alternaria, Fusarium gibi türlerdir. Uygun olmayan şartlarda kendini gösteren depo küfü olarak bilinen Aspergillus, aflatoksinler toksik etkiye sahiptir.” uyarısında bulundu. Mikotoksin zehirleyici oluyorDiyetisyen Özden Örkcü, başta meyve ve sebze olmak üzere bazı tahıl ürünleri, baharatlar, Antep fıstığı, fındık, kakao gibi ürünlerin küfle kontamine olabildiğini ve mikotoksin içerebildiğini söyledi. Küflü yiyecekler asla tüketilmemelidirKüfün kendisinin zehirli olmadığını ancak belirli koşullar altında oluşan mikotoksinin zehirli olabileceğini ifade eden diyetisyen Özden Örkcü, “Küfün kendisi aslında zehirli değildir yenildiğinde biraz küf tadı verir. Ancak belirli koşullar altında ‘mikotoksin’ olarak bilinen metabolik ürünler veya mantar toksinleri oluşur ve bunlar hem insanlar hem de hayvanlar için zehirli olabilir. Bilinen kanserojen mikotoksinler arasında aflatoksin B1 ve okratoksin A bulunur. Bu nedenle, risk almaktan kaçınmak isteyen herkes küflü yiyecekleri hemen atmalıdır.” dedi. Küflü besinler hayvanlara da verilmemeliMikotoksinlerin hastalığa neden olabileceğinden besi hayvanları veya hayvanlara küflü yiyeceklerin de verilmemesi gerektiğini vurgulayan diyetisyen Özden Örkcü, “Ayrıca hayvanların yağında veya sakatatında birikebilirler ve bu şekilde onları yediğimizde kendi sistemimize girebilirler. Soğuk ortamlar genellikle kimyasal ve biyolojik süreçleri yavaşlatır ve bu nedenle bazı gıdalar ideal olarak buzdolabında saklanmalıdır.” dedi.
